Üye Paneli

Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul ili Beyoğlu ilçesinde göz hastalıkları merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Prof Dr. Reşat N. Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak vizyonumuz; Göz Sağlığı ve Hastalıkları alanında bilimsel gelişmelere öncülük etmek; yetiştirdiğimiz üstün nitelikli, insana saygılı, etik değerleri olan uzman hekimlerle ülkemizin sağlığına katkıda bulunmak; sahip olduğumuz yüksek teknolojik olanaklar ve yetkin medikal kadromuzla hastalarımıza hak ettikleri güler yüzlü, güvenilir, çağdaş hizmeti vermektir.

Acil polikliniğimiz haftanın 7 günü 24 saat kesintisiz hizmet vermektedir. Polikliniklerimiz 08:00 – 12:00 / 13:00 – 17:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Hastanemize metro yoluyla ulaşmak için M2 Yenikapı – Hacıosman hattını kullanabilirsiniz. Şişhane metro durağında indikten sonra Galata Kulesi istikametinde ilerleyiniz. Tramvay ile T1 Kabataş-Bağcılar tramvay hattını kullanabilirsiniz. Karaköy durağında indikten sonra Galata Kulesi istikametinde ilerleyiniz. Otobüs ile ulaşım için Karaköy durağından geçen otobüslerle ulaşım mümkün. Eminönü yönünden gelecek olanlar için Eminönü durağında indikten sonra Galata Köprüsü üzerinden Karaköy yönünde ilerleyin. Galata Kulesi istikametine yönelin.

Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi için Merkezi Hastane ve Hekim Randevu Sistemini (MHRS) kullanarak online randevu alabilir veya Alo 182 hattını arayarak operatörden randevunuzu alabilirsiniz.

Soru, öneri veya şikayetleriniz ile ilgili olarak yetkililere erişmek, doktor listesi, sunulan hizmetler ile ilgili bilgi almak ve telefonla veya internetten online randevu almak için Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Adres: Bereketzade Mah. Bereketzade Camii Sok. No:8 Beyoğlu, İstanbul

Hizmetler / Bölümler

Şehir

Google Yorumları

3,5
488 yorum
  • 0 0
    0 0
    geçen hafta içinde

    22 temmuz, saat: 07:00 sabahın erken saatlerinde hastaneye çağrıldık. ancak öğleden sonra saat 14:30'a kadar doktor yüzü göremedik. yeşil masa, turuncu masa, beyaz masa arasında sürekli döndürülüp dururken, tam bilgi verilmediği için gerekli evrakları eksik hazırlamak içten bile değil. bekleyen hastaların çoğunluğu yaşlıydı. nihayet hastamızı ameliyat için hazırlayıp yanımızdan götürdüler. saat: 15:30 ameliyatın uzun sürdüğünü düşünürken, tam bir saatin sonunda hastamızı tekrar odasına indirdiler. şaşırtıcı bir şekilde, hiçbir işlem yapılmamıştı! hastamız, saat 06:00’dan itibaren yemesi ve içmesi yasak olduğundan saat 14:30’a kadar aç kaldı. ameliyat elbisesi içinde hiçbir şey giydirilmediği için ameliyathanenin serin ortamında bir saatlik sürede üşümüş ve bunalmıştı. anestezi verilmeden iğne vurulduğunu ve bazı işlemlerin yapıldığını ifade etti, ancak ameliyat başlamamıştı. yüzüne geçirilen bir aparat nedeniyle nefes alamadığını, en azından ağız kısmının açılmasını veya anestezi verilmesini istediğini söyledi. bu isteğinden dolayı sanki ameliyata giren hekimin onuru zedelenmiş gibi "kalk kalk, seni ameliyat etmiyoruz!" diyerek masadan kaldırıldı. saat: 14:30 - 15:30 hastamızın ikinci ameliyatıydı ve ilk ameliyatta da anestezi verilmemesi nedeniyle büyük acılar çekerek de olsa ameliyatı bir şekilde tamamlamıştı. ancak bu sefer, mobbing seviyesini üst noktaya çıkararak, hastamızı hem bir saat boyunca bekletip hem de acılı bir deneyim yaşattılar. hastamızın üşüdüğü ve acı çektiği bir saatin sonunda, narkoz verilmemesi ve ameliyatın bir türlü başlatılmaması neticesinde hekimden en azından nefes alabileceği bir ortam talep ediyor ve ameliyat masasından kovuluyor. doktor daha sonra yanımıza gelmiyor, bizi onun olduğu yere yönlendiriyorlar. orada bize, hastamızın bu hastanede bir daha ameliyat edilmeyeceğini söylüyor. bu durumu, hastanenin sahibiymiş gibi bir tavırla ifade ediyor. doktor kibri burada gözle görülür bir şekilde hissediliyordu. sonuç hastamıza altı saat arayla kullanması için bir damla verildi ve gözleri şu an kıpkırmızı durumda ve ağrısı var. yaşanan bu olay, hastanenin sağlık hizmetlerinin kalitesini ve hasta haklarını sorgulatacak nitelikteydi. yaşlı hastalar içinde ameliyatlarının çok acılı geçtiğini söyleyen hastalara da şahit olmuştuk. insanlık ve sağlık hizmetleri adına ciddi soruların sorulması gereken bir durum söz konusuydu. kesinlikle bu hastaneden mezun bir hekime denk gelirsem yolumu değiştiririm. bu olay, hastane yönetiminin ve sağlık çalışanlarının dikkatine sunulmalıdır. işi şansa bırakıp aile büyüklerinizin canını yakmak istemiyorsanız tercih edilmemesi gereken hastanedir.

  • Abdurrahim Vural
    Abdurrahim Vural
    4 ay önce

    Hastane Binasının Tarihi 1855 tarihinde İngiliz hükümeti tarafından denizciler için faaliyete geçirilen “British Seaman’s Hospital” bu yapılardan biridir. 1924 tarihine kadar İngilizlerin mülkiyetinde bulunan bu hastanenin yönetimi için gereken mali kaynak, İstanbul’a gelen İngiliz ticaret gemilerinden ton başına alınan sabit ücretin İngiliz Elçiliği tarafından tahsili suretiyle sağlanmıştır. Bu hastanede sadece İngiliz bandırası taşıyan gemilerdeki subay ve denizcilerin tedavi görme hakkı bulunmaktadır. Daha sonraları İngiliz hükümeti ile yapılan antlaşmalar sonrası İsveç ve Norveç bahriye personelinin de aynı haklarla hastaneden faydalanması sağlanmıştır. 50 yataklı bu hastane, 1874 yılında İstanbul’daki sivil hastanelerin en iyisi olarak kabul edilmektedir. Uzun yıllar boyunca üç katlı bu yapıda hizmet veren hastane, 1904’te İngiliz Mimar H. Percy Adams tarafından projelendirilen bugünkü binasına kavuşur. L şeklinde bir plan düzenini sahip olan bu yeni yapı, ikisi bodrum olmak üzere altı katlıdır. İki kanadın kesiştiği noktada çokgen planlı küçük kulelerin bir araya gelmesi ile oluşan heykelsi görünüşün tam ortasından daha yüksek bir kule yükselmektedir. Aynı zamanda bayrak kulesi olarak kullanılan bu yapı, Beyoğlu silueti içinde İngiliz Bayrağı’nı görünür etmek amacıyla inşa edilmiştir. Gotik mimarinin çağdaş bir yorumu olarak kabul edilen yapı, özgün bir mimari anlayışa sahiptir. Cumhuriyet’in ilanı sonrası, 1924 yılında İngilizler tarafından Kızılay’a devredilen yapı, 1937-48 yılları arasında bir dönem “Kuduz Hastanesi”, 1948-93 yılları arasında ise “Beyoğlu Belediye Hastanesi” olarak hizmet verir. 1993’ten itibaren “Prof. Dr. Reşat Belger Devlet Göz Hastanesi” olarak hizmet vermeye devam eden tesis, Galata silueti içindeki farklı mimarisi, özellikle de kulesi ile dikkat çekmeye devam etmektedir. Prof. Dr. Nihat Reşat Belger kimdir? Hidrohlimatoloji profesörü ve siyaset ada­mı, milletvekili, bakan, yazar (D. 1883, İstanbul - Ö. 1961). Askerî Tıbbiye (Tıp Fakültesi)'den yüzbaşı rüt­besiyle mezun oldu. Siyasi çalışmaları yüzünden yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Tıp Fakültesi sınavını verdi (1916) bir süre Fransa'da hekim olarak çalıştı. 1920-21 yıllarında Doğu işlerini görüşmek üzere Londra Konferansı'nda Türk heyetine danışmanlık, Lozan Barış Konferansı'nda Türk ba­sın temsilciliği yaptı. 1936'ya kadar yurtdışında yaşadı. 1937'de Yalova kaplıcaları müdür ve başhekimliğine getirildi. Bu sırada Atatürk'ü tedavi etmekle görevli hekimlere katıldı. 1938'de İstanbul Tıp Fakültesi hidroklimatoloji profesörlüğüne atan­dı. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde Demokrat Parti (DP) listesinden İstanbul Milletvekili seçildi ve Birinci Men­deres Hükümetinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı (25.5.1950-20.9.1950) oldu. Daha sonra Kızılay Genel Başkanlığı, bir süre de İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü yaptı. 1961'de Ku­rucu Meclis üyeliğine seçildi. Nihat Reşat Belger, Milli Mücadele döneminde ya­bancı dilde Yunan zulmünü anlatan eserler yazmıştı. Hidroklimatolojiye ilişkin eserleri de vardır. Atatürk'ün ölümüne yol açan hastalığı ve tedavisi ile ilgili anıları Ruşen Eşref Ünaydın ta­rafından derlenerek yayımlandı. BAŞLICA ESERLERİ: Yalova Termal Kürü (1938) Gıda Rejim Hastalık (1943), Atatürk'ün Hastalığı: Prof. Dr. Nihat Re­şat'la Mülakat (1959).

  • Semih Özdemir
    Semih Özdemir
    4 ay önce

    Annem glokom bölümünde ameliyat oldu yatış verildi. Bir gün orada kaldık. Beyaz masa denilen yerdeki personel evrak işlerini hallederken annemin o anki durumunda kadının sorduğu soruya cevap veremeyince , yok hep sizle mi uğraşacağız vs. diyip aşağılayıcı konuşmalar sergiledi. Sanki hayrına çalışıyorlarmış gibi.(Ya da başka bir iş yapıyorlar da buraya ek iş yapmaya gelmişler gibi) Ben de en son dayanamayıp karşılık verince 'kaç gündür bu kadınla uğraştığımı bi ben bi Allah biliyor haddini bil' diye bir cevapla karşılaştım. Halbuki 2 günde 5 dakikasını dahi ayırmamış sabahtan akşama kadar yan gelip yatıp muhabbet sohbet çevirmiş sonra da üste çıkmak için laf ebeliği yapıyor. Personeller doktorlardan daha havalı, utanmasalar bu hastaneyi ben yaptım diyecekler. Lütfen işini layıkıyla yapan insanları çalıştırın. Bu nasıl bir laubalilik ayıptır günahtır...

  • Özlem Tosun
    Özlem Tosun
    5 ay önce

    Bazı insanlar gerçekten bu kutsal görevi yapmamalı..! Dahiliye Dr. İSMAİL HİKMEK ÇEVİK ten Diyetisyenimin isteği üzerine kan tahlili rica ettim. Fakat kendisi durup dururken nedenini anlamadığım çok saçma bir şekilde ben diyetisyen sekreteri değilim deyip başından savar gibi laboratuvar randevusu verdi fakat bir diyetisyenin istediği sonuçlar değildi yaptırdığı testler. T3-T4 testi yok ve TSH yüksek çıktığı için şimdi tüm o süreci yine işten izin almak zorunda kalarak tekrar yaptırmam gerekiyor ve randevu bulmakta zor. Kendi egolarınız için masum insanların hakkına girmeye hakkınız yok.

  • Akgün İlhan
    Akgün İlhan
    3 hafta önce

    Bu hastaneden randevu almanın yolunu bilenler nasıl olduğunu insanlık namına paylaşabilirler mi? Ben yıllardır başaramadım. Seçeneklerde çıkmıyor bile.

Yorum Ekle

Bir yanıt yazın

Randevu

Geri Bilidirm
Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Lütfen hatayı seçiniz.